Kahkaha

Bayıldım

Cool

Kızgın

Mahcup

Öğretici

Şaşkın

Suskun

Tatlı

Üzgün

Süper

10 kadından 4’üne şiddet uygulanıyor

Ana Sayfa » Haber » 10 kadından 4’üne şiddet uygulanıyor
10 kadından 4’üne şiddet uygulanıyor

Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Gülsen Güneş, Türkiye’de her 10 kadından dördünün fiziksel şiddet gördüğünü söyledi.

kadin

 

Kadına yönelik şiddetin hala varlığını sürdürdüğüne değinen Güneş, şiddetin, kadının bedensel ve ruh sağlığını etkilemekle kalmayıp, onun sosyal statülerinin yükselmesine de engel olduğunu kaydetti.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar şiddet gördüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Gülsen Güneş, “Ülkemizde her 10 kadından 4’ü fiziksel şiddet görmektedir. Dayak yemekte, vurulmakta, itilmekte, fiziksel olarak yaralanmaktadır.” dedi.

Kadına fiziksel olarak uygulanan şiddet, kadında yaralanmalara, organ hasarlarına, geçici ya da kalıcı sakatlıklara, jinekolojik yakınmalara sebep olduğun kaydeden Güneş, “Şiddet sadece fiziksel şiddetten ibaret değildir. Kadına sözlü saldırı, aşağılamak, alay etmek, küfür etmek, hakaret etmek, katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı yapmak, ailesine gitmesine izin vermemek gibi davranışlar duygusal şiddet, kadın istemediği halde cinsel ilişkiye zorlanması cinsel şiddet, kadının çalışmasına izin vermemek, elindeki parayı almak da ekonomik şiddet olarak tanımlanmaktadır.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de eğitim ile şiddet arasında önemli bir ilişki olduğunu belirten Prof. Dr. Gülsen Güneş, “Eğitim düzeyi düşük olan kadınlar ve genç kadınlar daha fazla şiddete maruz kalmaktadır. O halde kız çocuklarının okutulması ve erken yaşta evlenmelerine engel olmak onların şiddete maruz kalmalarını önleyecektir. Ülkemizde Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan kadınlar daha fazla şiddete maruz kalmaktadır. Ekonomik durumun kötü olması, işsizlik gibi faktörler de şiddeti artıran önemli faktörlerdir. Ailede çocukken tanık olunan şiddet, toplumsal değer yargıları gibi sosyal nedenler ve erkeğin düşük benlik saygısının olması, kıskançlık duyguları, erkeğin fiziksel gücünü gösterme isteği gibi psikolojik nedenler de şiddeti artıran faktörlerdir.” diye konuştu.

Kadına yönelik şiddet konusunda son yıllarda gerek uluslararası gerekse ulusal anlamda birtakım çabalar olduğunu anımsatan Prof. Dr. Gülsen Güneş, “Yasalarımızda kadını koruyan yönde değişiklikler yapılmıştır. Şiddeti önlemek için öncelikle kızlarımızı ve kadınlarımızı güçlendirmeliyiz. Toplumsal değer yargılarımız değişmeli, şiddeti benimseyen toplum düşüncesi değişmeli, çocuklarımızı da bu yönde yetiştirmeliyiz. Birçok kuruma bu konuda görev düşmektedir. Toplum olarak topyekûn bir değişikliğe ihtiyacımız var ki kadınlarımız şiddet görmesinler.” dedi.

Kaynak: İnternet Haber

10 kadından 4’üne şiddet uygulanıyor - Yorumlar

YORUMLARINIZI PAYLAŞIN

 

Yapılan Yorumlar

FBI16 Haziran 2009

Günümüzde kadına şiddet önemli bi sorundur zaten. yapılan araştırmaların çoguda şiddet uygulandığını göstermektedir.Bunun önüne geçmek için yasalarda çıkarıldı ama yine nafile.. erkeklerimiz bu tavırlardan vazgeçmemekte kararlı.. Gerçi bende zamanında çıktıgım kızların bazılarına şiddet uygulamıştım :) ama haketmişlerdi ne yalan sölim. Yinede yanlış yanlıştır..

Boz_Bey16 Haziran 2009

Kadınlara Uygulanan Sıddetten Ne Gecıyor eLımıze Merak edıyorum Arkadslar SAdece PısmanLık Kımseyı IncıLtmedım AMa bıLemıyorum …..

BaRBaR16 Haziran 2009

Bugün, kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak ilan edilmesine vesile olan Mirabel kızkardeşlerin Dominik Cumhuriyet?inde militarist güçler tarafından tecavüz edilerek öldürülmesi olayının 48. yıldönümü. Ne Mirabel kardeşler şiddete uğrayan ilk kadınlardı, ne de ulusal bayramları olan Newrozu kutlamak isteyen ve bu nedenle polisler tarafından yerlerde sürüklenerek işkence edilen Hakkârili, Vanlı kadınlar son şiddet mağduru olacaklar. Toplumda iktidar el değiştirdikten ve eril güçler egemen güç haline dönüştükten bu yana kadına yönelik şiddet bütün kadınların ortak yaşadığı evrensel, yaygın, sistemli bir işkence olarak tüm dünyada devam ediyor.

Cinsiyete, cinsel kimliğe dayalı şiddet, uluslararası sözleşmeler yoluyla korunan evrensel insan haklarının ihlalidir. Bu ihlal, kişi güvenliği hakkının, en yüksek standartta fiziksel ve manevi sağlığa sahip olma hakkının, işkence, aşağılayıcı, insanlık dışı muamele yasağının ve yaşam hakkının doğrudan ihlali anlamına gelmektedir. İnsan Hakları Derneği olarak düzenli olarak açıkladığımız İnsan Hakları Aylık ve Yıllık Raporları, dünyanın birçok coğrafyasında olduğu gibi Türkiye?de de kadına yönelik ciddi ve sistematik suçların işlendiğini, Kadına Yönelik şiddetin her boyutuyla akıl almaz bir biçimde sürdüğünü göstermektedir. ?Namus? adına işlenen kadın katliamları, ev içi şiddet, cinsel şiddet, ekonomik sömürü, ana dilini kullanmadan yoksunluk ve bu nedenle kamu hizmetlerinden yararlanamama, devlet kaynaklı şiddet, yoksulluk, Kadının neredeyse günlük yaşamı haline dönüşmüş durumda. İnsan hakları savunucuları olarak kadına yönelik gerçekleşen hak ihlallerindeki ciddi artış bizleri son derece kaygılandırmakta. Militarist erkek egemen devlet zihniyetinin şiddet politikalarındaki ısrarı en çok da kadını vurmakta. Yükselen ultra milliyetçi dalga, toplumda farklı olanın ?öteki? sayılması ve ayrımcılığa uğraması, linç kültürü toplumsal barış ortamına ciddi zarar vermekte ve gencecik çocuklarını yitiren anneler bunu sorguladıklarında Başbakan tarafından ?askerlik yan gelip yatma yeri değildir!? yanıtını almaktadırlar. Biz kadınlar, ihlal raporlarındaki her bir rakamın aslında kaybettiğimiz bir gencimiz, ?namus? adına katledilen bir kadın arkadaşımız, işkence gören bir çocuğumuz olduğunun bilincindeyiz ve bu nedenle de kadına yönelik şiddetle mücadeleyi aynı zamanda bir demokrasi ve haklar mücadelesi olarak sürdürmekteyiz.

25 Kasım?ın 48. yıldönümünde bizler yine buruğuz, yine yaralıyız, yine her gün erkek bir elin aramızdan aldığı kadınlardan dolayı eksiğiz. Çünkü;
* ev içi şiddet sonucu Ayşegül?ler, Fatma?lar, Meryem?ler, Xezal?lar küçücük çocuklarının gözleri önünde katledilmekteler
* ?namus? adına her gün birilerinin yüreği susturulmakta
* kendi köyleri yakılıp zorla boşaltıldığı için başkalarının fındık, pamuk tarlalarında çalışmaya giden mevsimlik tarım işçisi kadınlar her türlü ayrımcılığa maruz kalmakta ve onur kırıcı koşullarda yaşam mücadelesi vermekte
* toplumsal muhalefette yer aldığı için her türlü devlet şiddetine maruz kalmakta
* ana dilinden başka dil bilmediği için kamu hizmetlerine yeterince erişememekte
* başörtüsü yasağından dolayı öğrenim ve çalışma hakkından yoksun bırakılmakta
* gencecik evlatlarını Kürt sorunundaki geleneksel devlet politikalarındaki ısrar nedeniyle yitirmekte, yürekleri yangın yerine dönmektedir.

BENZER İÇERİKLERİlginizi çekebilecek diğer içerikler

Miraç Kandili kutlandı

Miraç Kandili kutlandı 06 Haziran 2013

SOSYAL MEDYADA BİZSitemizin sosyal medya hesapları

RASTGELE İÇERİKLER

Web Sohbet Güncellendi Alp Şehir Planlama Harita Mimarlık Çocuklarda davranış bozukluğunu önleme Bel soğukluğunun belirtileri hakkında Büyük Yalnızlık EZBERLEMİŞİM Ciğer Otu

FACEBOOK'TA BİZ

Hoşgeldiniz

kelebek.gen.tr – kelebek mirc - Tüm Hakları Saklıdır